Sayfalar

10 Şubat 2012 Cuma

Şehitlik üzerine-Kim şehiddir?


Şehid,kelime olarak kesin bir haberi veren,bildiğini söyleyen, hazır olan, bulunan, bir hadiseye şahid olan, şahitlik eden manalarına gelir. Dinî anlamda, Allah rızası için, O'nun yolunda canını fedâ eden müslümana verilen isimdir.Ona bu ismin verilme sebebi,cennetlik olduğuna şahitlik edilmiş olması veya onun Allah'ın huzurunda yaşıyor bulunması yahut ölümü sırasında meleklerin hazır bulunması, ruhunun doğrudan Cennet'te bulunması veya Allah tarafından çeşitli mükâfatlarla mükâfatlandırılmış olmasıdır.
*Allah yolunda öldürülenleri,ölüler sanma.Hayır, diridirler. Rabbleri katında rızıklanmaktadırlar. Allah'ın keremiyle kendilerine verdiklerinden sevinçli olarak, arkalarında henüz(şehid olup) kendilerine yetişemeyenlere de korku olmadığı, onların da üzüntüye uğramayacakları müjdesiyle sevinmektedirler.Allah'ın nimeti, keremiyle ve Allah'ın mü'minlerin ecrini zayi etmeyeceği müjdesiyle sevinirler"{Ali İmran, 169, 170, 171}

İslam'ın en kutsal,en yüce değerlerinden biri şehitliktir.Bu kavram İslami bir kavram olmakla beraber,İslamla özdeşleşmiştir.Şehitlik İslam'ın bir parçasıdır,değeridir.Dolayısıyla şehitlikten bahsedebilmemiz,biri için şehit diyebilmemiz için o kişinin ve ölmesine sebep olan mücadelenin İslami olup olmadığına bakmamız gerekir.Cenabı Hak ayeti kerimesinde "Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyin. Aksine onlar diridirler ancak siz fark edemiyorsunuz." (Bakara, 2/154).diyor. Müfessirler bu ayeti açıklarken Allah yolunun ne olduğunu da beyan etmişlerdir.Kafirler,münafıklar,müşrikler,tağuti düzenler,kafir devletler,Allah yolunun dışındadırlar.Dolayısıyla yukarda sayılan sınıflardan herhangi birine dahil olan bir kişinin şehit olması düşünülemez.Bu hem İslam'ın özüne terstir,hem de akla abestir.

Türk devlet rejiminin yani Kemalizm'in,laikliğin küfür rejimi olduğu malumunuzdur.Bu ülkede laiklik adı altında din ve dünya işleri birbirinden ayrılmıştır.Bunu biraz açarsak,dini kurallar,velevki bu Kur'an hükümleri olsun,devlet işleriyle entegrasyona giremez.Çünkü laiklik ilkesine göre din vicdanlara hapsedilmeli,hayatın beşeri,iktisadi,hukuki nizamlarına ilişmemelidir.Burdan çıkan sonuç şudur;Kur'an hayata yön veremez,insan aklı ve bilim hayata yön verici bir dümendir.Akıl,Kur'an'dan ve hükümlerinden dolayısıyla Allah kelamından üstündür(Haşa).İslam'a tamamen zıt olan bu ilke Kemalizmin ilkelerinden en önemlisidir.Şeriat'ı tamamen reddeden ve İslam'a düşman olan bir ilkedir.İşte bu ilke ve Kemalizm Türk devletinin resmi ideolojisidir.          Türk devletinin küfür rejimi olduğunu açıkladıktan sonra gelelim Türk askerlerinin şehit olup olmadıklarına.Öncelikle altının çizilmesi gereken bir husus vardır ki o da şudur:Türk devleti Şehitlik kavramını kullanarak kendisiyle çelişmektedir.Çünkü şehitlik İslami bir kavramdır.Laik Türk devletine göreyse din,hayat nizamına illişemez.Dolayısıyla laik odaklı bir çerçeveden bakarsak rejimin İslami bir kavram olan şehitlik kavramını kullanmaması gerekir.Ama halkının çoğunun dini hassasiyeti  olduğu için,din istismarlığı yapmaktadır.
Kanlı küfür rejimini ayakta tutabilmek için rejiminin koruyucularını, direklerini öldükleri zaman şehitlikle itham edecektir.Bu ne yaman çelişkidir böyle.Gerçi Türk halkı da bunların bu pervasızlığını,ikiyüzlülüğünü son zamanlarda Allah'a şükür artık görmeye başladılar.Ve bu da demek oluyor ki küfür rejimi artık son çırpınışlarını veriyor. 
Şehid en çok istismar edilen bir sıfattır. Çünkü şehidlik sadece Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın müminlere bahşettiği bir lütuftur. Fakat kafirler, müşrikler,laikler hatta komunist ve ateistler bile küfür nizamları için öldürülen veya ölen elemanlarına bile şehid oldu, şehidlerimiz ölümsüzdür gibi, ya da ölüm orucu şehidlerimiz ölümsüzdür gibi fikriyatlarına aykırı sloganlar atarak ölülerini kutsarlar.

Aynı şekilde laik rejimler de Allah ve resulü ile harb etmesine rağmen, Allah ve resulünün nizamını yasaklamasına rağmen işine geldiği için bu terimin içeriğini çarpıtarak kendi nizamının bekası için saf Müslümanları kullanmak için kullanır. Şehid dediği askerinin peygamberine “çöl bedevisi” diyerek hakaret eder, namaz kılan subay ve astsubayını askeriyeden atar, tesettürlü hanımları olan askerini ordudan “disiplinsiz davranış” adıyla uzaklaştırır.
Fakat aynı askerden ve ailesinden vergi alır,kapısında posta yapıp nöbet tutturup hizmet ettirir.
Allahın dininiyaşamak isteyen müslümanları kamusal alanlarına sokmayan bu istismarcılar, kendi kamusal alanı için aynı askeri öldüğü zaman şehid diye anar, madalya verir !
Böylece oğlu ölen anne baba,şehidlik makamıyla teselli ettirilir ki , diğer aileler çocuklarını askere göndermemezlik yapmasınlar, bu kuruma karşı bir soğukluk ve nefret uyanmasın.


Adamın biri Rasulullah’a sordu:
- Ey Allah’ın Rasûlü adamın birisi şecaat için, kahramanlık için savaşır. Bir başkası hamiyet için, ırkçılık için savaşır. Bir başkası da riya için, gösteriş için savaşır. Bunlardan hangisi Allah yolundadır ? Allah’ın Rasûlü buyurdu ki:

-“Kim ki Allah’ın kelimesi âli olsun, Allah’ın dini hâkim olsun diye savaşırsa, işte Allah yolunda olan budur." [!]

Bu hadis şehidin kime deneceğini apaçık göstermektedir. Kur’an ve sünnet ölçüsü dahilinde şehid olabilmek için gerekli şartlar aşağıdaki gibidir.

A- Şehid olabilmek için uğruna savaşıp öldüğü vatan Allah’ın kitabıyla ile yönetilmelidir.

B- Şehid olabilmek için canını feda ettiği dava Allah'ın emrettiği meşru bir iş olmalıdır.

C- Şehid olabilmek için ırkı için değil, islam ümmeti için mücadele ederken ölmüş olmalıdır.

D- Şehid olabilmek için insanlar arasında övülme, methedilme ve kahraman densin diye ölmemiş olmalıdır.

E- Şehid olabilmek için mal, mülk , ganimet için savaşırken ölmemiş olması gerekir.

F- Şehid olabilmek için haram olan beşeri düzenler ile yönetilen doğduğu,büyüdüğü ve
yaşadığı vatanları müdafaa için öldürülmemiş olması gerekir. [!]

G- Şehid olabilmek için öldürülenin Müslüman olması yeterli değildir. Öldürülenin uğruna öldüğü vatan ve dava gayriislami bir vatan ve dava olmamalıdır.

Türk askerlerinin şehit olmadıklarını biraz da örneklendirerek açıklığa kavuşturalım.

* Malumunuz Fransa Hristiyan bir ülkedir dolayısıyla kafir ülkedir, islami değildir.Fransa ile herhangi bir ülkenin savaştığını düşünelim.Ve Fransa ordusunda müslüman askerlerin olduğunu da varsayalım.Şimdi bu savaşta Fransa için savaşıp ölen bu müslüman askerler şehit olurlar mı ?Aklı selim her müslüman bunlar için elbette şehit olmazlar derler ve şehit olduklarını iddia edenlere de güler geçer.Madem bu böyledir,madem kafir Fransa devleti için savaşıp ölen müslüman askerler şehit olmuyorlar,kafir türk devleti için savaşıp ölen askerler neden şehit olsunlar ki.O zaman şimdiye kadar gelmiş geçmiş tüm savaşlarda ölen insanları şehit kabul etmemiz gerekir. Kaldı ki Türk askerleri vatan savunması adı altında değil başka bir halkın topraklarını işgal ederken ölüyorlar. Bunları şehit diye itham edip yüceltmenin hiç bir mantıklı gerekçesi olamaz.

* Bir başörtüsü eylemini düşünün. Bu eylemde Allah'ın emri olan başörtüsünü takamadığı için eylem yapan müslüman bir bayanı Türk polisi jopla kovalıyor.Ve kovalarken ikisine birden araba çarpıyor ve ikisi de yaşamını yitiriyor.Basında şöyle bir haber geçer:“Başörtüsü eylemi yapan isyancılarla polis arasında yaşanan kovalamacada yoldan geçen bir araç polise ve isyancıya çarptı.Kazada polisimiz şehit oldu,isyancı ise öldü.” Allah'ın emri olan başörtüsü yasaklandığı için eylemde bulunan bayan için öldü kelimesi kullanılacak,bu müslüman bayanı yakalamaya çalışırken ölen polis için ise şehit oldu kelimesini kullanacak. Halbuki gerçekte tam tersidir. Polis şehit olmaz ama müslüman bayan şehit olur.

Türk halkı iyi bilmelidir ki tağuti rejimin bekçiliğini yapan bu kafir devletin bekası için savaşıp ölen hiç bir asker,polis şehit olmaz.İslam'la hiç bir alakaları olmayan üst düzey ordu yetkililerinin şehitlik kavramını kendi kanlı sultalarını ayakta tutmak için kullanmaktadırlar.Bu oyuna artık kimse gelmemelidir.Ve kirli savaşı yöneten kan içicilerin bu çirkin maskelerini artık düşürün.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder