"Andolsun ki biz her ümmete, “Allah'a kulluk edin ve Tâğut'tan sakının” diye (emretmeleri için) bir peygamber gönderdik." (Nahl 36)
Sayfalar
▼
22 Ağustos 2012 Çarşamba
Irk ve Irkcılık
Irk: belli bir kesimde yaşıyan bir kabile ya da milletin veya ailenin kökü, soyu demektir.
Irkçılık:Belli bir ırkı diğer ırklardan üstün tutmak, ona bazı özellikler vermek anlamına gelen bir kavram ve bu kavram doğrultusunda geliştirilen sistem demektir.
Bilim açısından ırkçılığın yerine gelince: Bu, savunulması çok zor, hattâ imkânsız bir teori sanılmaktadır. Çünkü saf ırkların yeryüzünde kalmadığı bir gerçektir. O halde herhangi bir ırkın üstünlüğünden söz etmek de o derece anlamsızdır.
15 Ağustos 2012 Çarşamba
Muvahhid Kadının Tevhid Bilinci ve Mücahid Evlad Eğitimi

Kadının rahmini vesile kılarak, Yaradan ALLAH; yaratma sıfatıyla Hakkı batılın beynine fırlatıp atmış ve batılı paramparça etmiştir.
Yalnız Kur'an Yeter Diyenler
"Muhacirlerden ve Ensardan ilk sıraya geçmiş o kimseler ve bunlara güzelce (ihsan ile) tabi olanlar (var ya) Allah onlardan razi olmuştur, onlar da ondan razi olmuşlardır. (Allah) onlara, altlarında, ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetler hazırlamıştır. İşte büyük kurtuluş budur." (Tevbe. 100)
NİSA-150- Onlar, Allah'ı ve peygamberlerini inkâr ederler, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isterler. "Kimine inanırız, kimini inkâr ederiz" derler. Bu ikisinin (imanla küfrün) arasında bir yol tutmak isterler.
NİSA-150- Onlar, Allah'ı ve peygamberlerini inkâr ederler, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isterler. "Kimine inanırız, kimini inkâr ederiz" derler. Bu ikisinin (imanla küfrün) arasında bir yol tutmak isterler.
14 Ağustos 2012 Salı
Kadir Gecesi

- Kadir gecesinin ne olduğunu sana bildiren nedir?
- Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır.(2)
- Melekler ve ruh, (3) onda Rablerinin izniyle her bir iş için inerler.(4)
- Fecrin çıkışına kadar bir esenliktir (selamdır) o.(5)(Kadir1-5)
1."Kadir", bazı müfessirlere göre "takdir" anlamındadır. Yani bu gece, Allah'ın, takdiri uygulamak için meleklere emir verdiği gecedir.
La İlahe İllAllah diyen bir kimse, genel olarak şöyle demiştir
insanın, manasını bilmediği bir şeyi kabul etmesi imkansızdır. “La ilahe illAllah” kelimesi, arapça bir kelimedir ve şüphesiz bir manası vardır.
La ilahe illAllah kelimesi ve bu kelimeyi açıklayan ayetler incelendiğinde, La ilahe illAllah kelimesinin iki bölümden oluştuğu görülür:
a) - “La ilahe”: Reddetme bölümü.
“La ilahe” diyen bir kimse, genel olarak şöyle demiştir:
La ilahe illAllah kelimesi ve bu kelimeyi açıklayan ayetler incelendiğinde, La ilahe illAllah kelimesinin iki bölümden oluştuğu görülür:
a) - “La ilahe”: Reddetme bölümü.
“La ilahe” diyen bir kimse, genel olarak şöyle demiştir:
LA ile Tağut ve Tağut ahkamları inkar edilir

İmanın Gereği
İman, yüce Allah'ın yeryüzündeki kullarından birine bahşedeceği en büyük nimettir.
Rızık, sıhhat, hayat ve çeşitli yararlı şeylerin dışında kulun sahip olduğu en büyük nimet...
Evet, insan varlığına ayırıcı bir gerçeklik kazandıran ve kainat içinde oldukça büyük ve esaslı bir rol yükleyen ilahi bir bağıştır iman...
Bir kalpte yerleştikten sonra imanın insan varlığında gerçekleştirdiği ilk değişiklik o kişinin varlık hakkında kapsamlı bir düşünce edinmesi, çevresindeki varlıklarla ilişki kurması, varlıktaki rolünü bilmesidir.
Çevresindeki değerler, eşya, şahıslar ve olaylar hakkında sıhhatli bir düşünce edinmesi, Allah'a kavuşuncaya kadar yeryüzündeki seyahatinde güven içinde olmasıdır.
Rızık, sıhhat, hayat ve çeşitli yararlı şeylerin dışında kulun sahip olduğu en büyük nimet...
Evet, insan varlığına ayırıcı bir gerçeklik kazandıran ve kainat içinde oldukça büyük ve esaslı bir rol yükleyen ilahi bir bağıştır iman...
Bir kalpte yerleştikten sonra imanın insan varlığında gerçekleştirdiği ilk değişiklik o kişinin varlık hakkında kapsamlı bir düşünce edinmesi, çevresindeki varlıklarla ilişki kurması, varlıktaki rolünü bilmesidir.
Çevresindeki değerler, eşya, şahıslar ve olaylar hakkında sıhhatli bir düşünce edinmesi, Allah'a kavuşuncaya kadar yeryüzündeki seyahatinde güven içinde olmasıdır.
İslam'ın Hareket Metodu ve Batıl Metodlar
"Bu dine sahip çıkanların şu gerçeği iyi bilmeleri gerekir. Bu din nasıl Allah'tan gelen bir din ise onun hareket metodu da aynı şekilde Allah'tan gelmiştir, esas tabiatına uygundur. Ve şurası bir gerçektir ki bu dinin hakikatini ameli metodundan ayırmak imkansızdır.
İslam'ın bu şekildeki faaliyet metodunu öğrenince Mekke'de takip ettiği metodun esas olduğunu daha iyi kavrarız. Mekke devresi sadece ilk müslüman cemaatin oluşumuna has bir merhale ve ona uygun bir metoddan ibaret değildir. Bu, her zaman ve her yerde takip edilmesi gereken metoddur. Bu metodu takib etmeden bu din asla hakim olmaz." (İslam'ın Hareket Metodu s:103)
İslam'ın bu şekildeki faaliyet metodunu öğrenince Mekke'de takip ettiği metodun esas olduğunu daha iyi kavrarız. Mekke devresi sadece ilk müslüman cemaatin oluşumuna has bir merhale ve ona uygun bir metoddan ibaret değildir. Bu, her zaman ve her yerde takip edilmesi gereken metoddur. Bu metodu takib etmeden bu din asla hakim olmaz." (İslam'ın Hareket Metodu s:103)
AYETLER'DE KELİME-İ TEVHİD
Tevhîd birlestirme, birleme, bir oldugunu kabul etme ve bu sekilde inanma demektir. Istilahi manasi ise; Allah'tan baska ilâh olmadigina iman etmek, O'ndan baska Rab ve Ma'bud tanimamaktir. Baska bir deyisle; ihtiva ettigi manaya gönülden inanarak "Lâilâhe illALLAH Muhammedun Rasûlüllah" sözünü söylemektir. iste "Allah'tan baska ilâh yoktur Muhammed Onun Rasûlüdür" anlamina gelen bu söze"Kelime-i Tevhîd" denir.
"Kelime-i Tevhîd " tüm semâvî dinlerin ortak inanç esaslarinin temelini teskil eder. Bu temele dayanmayan inanislarin ve ibadetlerin tümü batildir, Allah'in yaninda makbul degildir. Nitekim, Cenab-i Allah'in göndermis oldugu elçilerinin tümüne vahyettigi ve insanlara teblig edilmesini istedigi en önemli husus, "Tevhîd" inancinin esasini teskil eden bu kutsal kelimedir. Hak Teâlâ, Kur'ân-i Kerîm'de, son elçisi Hz. Muhammed (s.a.s)'e hitaben:
Kuran ve Hadis de Tevhid
Tek ilah'tan başka kulluk edilecek başka bir ilah yoktur. O tek olan ilah da, şeriki olmayan Yüce Allah'tır. Çünkü ibadete layık olan, ancak O'dur.
Bu kelimenin gereği, Allah'ın (c.c.) dışındaki bütün sahte ilahları reddetmektir.
Zira Allah (c.c.) dışındaki mabutların ilahlık iddiası batıldır. Çünkü O'ndan başka bir şey ibadete (dua edilmeye, emir ve yasak koymaya, nizam tespit etmeye) layık değildir.
Uluhiyetin başkaları için reddedilmesi, ilahlığı sadece ortağı olmayan Allah'a (c.c.) ait kılmayı ve O'nun yanında ikinci bir ilah edinmemeyi gerektirir.
Bu kelimenin gereği, Allah'ın (c.c.) dışındaki bütün sahte ilahları reddetmektir.
Zira Allah (c.c.) dışındaki mabutların ilahlık iddiası batıldır. Çünkü O'ndan başka bir şey ibadete (dua edilmeye, emir ve yasak koymaya, nizam tespit etmeye) layık değildir.
Uluhiyetin başkaları için reddedilmesi, ilahlığı sadece ortağı olmayan Allah'a (c.c.) ait kılmayı ve O'nun yanında ikinci bir ilah edinmemeyi gerektirir.
Cihad ve Şehadet
İslam’ın her buyruğu gibi, cihad ve şehadet kavramları da anlamakla ve yaşamakla mükellef olduğumuz kavramlarımızdandır. Öncelikle bu kelimelerin anlamını vererek konumuzu açıklamaya çalışalım.
Cihad, İslâm’ın yükselmesi, korunması ve yayılması için her türlü çalışmada bulunmak, uğraşmak, cehd ve gayret sarf etmek ve bu yolda sıcak ve soğuk savaşa girmektir. Başka bir ifade ile Allah Teâlâ tarafından kullarına verilmiş olan bedenî, malî ve zihinsel düşünceleri Allah yolunda kullanmak, o yolda feda etmektir. İnsanın maddî-manevî bütün varlığını Allah yolunda ortaya koyarak Hakk’ın düşmanlarını yola getirmek için gayret göstermesi “cihad” dır. Cihadı yapan kişi de “mücahit”tir.
13 Ağustos 2012 Pazartesi
Tağut ve Reddi
Muvahhit Olarak Allah’a İman Etmede Tağut’u Reddetmek (İnkar Etmek) Şarttır
Üçüncü ayet:
“O halde kim tağut’u inkâr edip Allah’a inanırsa, sağlam kulpa yapışmıştır ki o, hiçbir zaman kopmaz Allah işitir ve bilir” (Bakara 2/256)
Kurtubi’den:
Allah (cc) diyor ki:
“O halde kim tağut’u inkâr edip Allah’a inanırsa”
Burada ortaya kesin bir şart koymuştur -Tağut ise Taberi’nin ifadesine göre haddi aşana denir- Bu şartın cevabı şudur:
TEVHİDİ ANLAMAK
Cahiliye sistemleri ve bu sistemleri ayakta tutanlar,
geçmişlerdir. Günümüzde de tüm dünya genelinde
insanlarla tevhidin arasına geçmek için büyük bütçeler sarf etmektedirler. Bu bozuk sistemler insanların tevhidi duymamaları ve tevhide yönelmemeleri için alternatif modeller sunarak insanlığın hüsranı için çabalarlar. Tüm sömürü düzenlerinde sömürenler, sömürü
kavramının içeriğini değiştirdikleri gibi, tevhide alternatif model
sunanlarda, din sömürücüleri eliyle tevhidin içeriğini değiştirerek
anlattırırlar.